Güney Afrika ülkesi Komorlar'dan Türkiye'ye gelerek tıp eğitimi alan İdrissa Hindohimi, mezun olduktan sonra Elazığ'da özel bir hastanede doktorluk yapmaya başladı. 

5 bin 608 kilometre uzaklıktaki Komorlar'dan Türkiye’ye geldikten sonra, bir yıl İstanbul’da Türkçe eğitimi alan İdris Hindohimi, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak eğitime başladı. 5 yıllık eğitim sürecinin ardından mezun olan Hindohimi, pratisyen hekim olarak mesleğe atıldı. 
Elazığ'da özel bir hastanede doktorluk yapmaya başlayan Hindohimi, mesleğinde uzmanlaşmayı ve kendi ülkesinde görevini sürdürmeyi hayal ediyor. 

ELAZIĞ HALKI BENİ GÜZEL KARŞILADI
2011 yılında Türkiye'ye geldiğini ifade eden İdrissa Hindohimi, "İstanbul'da dil eğitimi gördükten sonra üniversite tercihi yaptım. Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Elazığ'a geldiğimde ilk başlarda ufak tefek zorluklar çektim. İnsanlara alışma süreci ve dil problemi oluyordu. Ama Elazığ halkı bizi güzel karşıladı. Elazığ halkı çok misafirperver. Eğitimimi bitirdim. Şimdi de Elazığ'da özel bir hastanenin acil servisinde görev çalışma hayatımı sürdürüyorum." dedi.

ÜLKEME FAYDALI OLMAK İSTİYORUM
Elazığ'da başarılı olup kendi ülkesinde mesleğini sürdürmek istediğini söyleyen İdrissa Hindohimi, "Mesleğimi kendi ülkemde yapma hayalim var. Bu hayali gerçekleştirmek için çalışıyorum. Belli bir aşamaya geldikten sonra memleketime döneceğim. Şuan pratisyen hekimim. Burada bizim dostlarımız oldu. Hocalarımız var. Hocalarımız yeri geldiği zaman arkadaş gibi davranarak bize yardımcı olmaya çalıştılar. Üniversite yıllarım gayet güzel geçti. Şu anda mesleğimi sürdürüyorum.Şuan pratisyen hekimim ama ilerleyen zamanlarda eğitimimi daha ileriye taşımak istiyorum. Ülkemdeki vatandaşların sağlık açısından büyük problemleri var. Şifa bekliyor, doktor yok. O yüzden bu konuda ciddi manada bir çalışma yapmamız gerekiyor. Herkesin fedakarlık yapmamız lazım." şeklinde konuştu.

HASTALARIMIZ ŞAŞIRIYOR
Hastaların kendisini gördüğünde şaşırdığını aktaran İdrissa Hindohimi"Hastalarımız geliyor. Daha önce hiç görmedikleri bir doktor. Şaşırıyorlar. Tabiki biz kendimizi tanıtıyoruz. Hastalarımızın şikayetlerini alıyoruz. Hastalarımızla güzel sohbetlerimiz oluyor. 80 yaşında bir teyzemiz geldi. Tansiyon hastasıydı. Geldiğinde teyzeye sordum, ne şikayetin var diye. Bir şeyim yok dedi. Dedim nasıl olur? Teyze dedi ki seni gördüm çok mutlu oldum. Şuan bir şikayetim yok. Seninle bir fotoğraf çektirmek istiyorum dedi. Biz de kırmadık. Fotoğraf çektik. Ama yine de teyzemizin muayenesini yaptık. Bazen böyle hikayelerimiz oluyor. İşimizi en güzel şekilde yapmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.